Pandemi ile online satışlara yönelim, oyuncak dalına de yansıdı. Bilhassa herkesin konutta olduğu nisan ve mayıs aylarında online satışlarda büyük artış yaşandı.
Oyuncakçılar Derneği (OYDER) Lideri Esin Yürür, oyuncak kesiminde online satışların geçen yılın iki katı seviyesinde olduğunu söyledi.
“PUZZLE VE LEGOLAR TERCİH EDİLDİ”
Yürür, koronavirüs salgını nedeniyle meskenlerinde çocuklarıyla daha fazla vakit geçirme bahtı bulan ebeveynlerin, bu süreci değerlendirebilmek için eğitici oyuncaklara yöneldiklerini belirtti. Koronavirüs günlerinde en çok puzzle’ların tercih edildiğini tabir eden Yürür, ayrıyeten lego ve gibisi imal oyuncakların da ağır talep gördüğünü anlattı.
“OYUNCAĞA AYRILAN BÜTÇE AZALDI”
Oyuncak satışlarının pandemi sürecinden olumsuz etkilendiğini de vurgulayan Esin Yürür, “2020 yılına başlarken çocuk başına yıllık oyuncak harcamamız yaklaşık 25 dolar seviyesindeydi. Bu yıl içinde bulunduğumuz olumsuz şartlar nedeniyle pazar büyümemiz çok hudutlu kaldı. Bilhassa dövizde bu yıl değerli artışlar yaşandığı için yıl sonunu bunun altında bitirme olasılığımız yüksek gözüküyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“ONLİNE SATIŞLAR GEÇEN YILIN İKİ KATI DÜZEYİNDE”
Oyuncak satışı açısından yılı kıymetlendiren Yürür, şunları kaydetti:
“Bu yıl başında online satışların tüm perakende satışlardaki genel oranı yüzde 2,5-3’ler seviyesindeydi. Pandemi ile online satışlara yönelimi bölümümüzde de gördük. Bilhassa herkesin meskende olduğu nisan ve mayıs aylarında online satışlarda büyük patlama yaşandı. Lakin daha sonra perakendenin açılımı ile bu hareket biraz yavaşladı. Lakin yeniden de geçen yılın iki katı seviyesinde gidiyor. Yıl sonunda ortalamada online satışların toplam satışların yüzde 7-8’i olmasını bekliyoruz.”
“KORONAVİRÜS ÇİN’DEN İTHALATI ETKİLEMEDİ”
Esin Yürür, oyuncak üretimi konusunda kelam sahibi olan Çin oyuncaklarına olan talebi azaltmadığının belirterek şunları kaydetti:
“Teknolojiye yapmış oldukları yatırımlarla üretimde yaratmış oldukları büyük kapasite ve geniş yelpazeyi eğitimli iş gücü ile destekleyerek değerli fiyat avantajları yaratabildikleri için bu duruma geldiler. Bu nedenle Çin’de üretilen eserleri, bilhassa bizim dalımızda göz gerisi edebilme ihtimali yoktur. Çin’de bu imkanlar sayesinde her kalitede mal üretilmektedir. En kaliteli mal da kalitesiz ve sıhhate ziyanlı mallar da bunun içindedir.
‘ÇİN’DEN GELEN HER MAL PROBLEMLİDİR’ DİYE DÜŞÜNMEMELİYİZ
Bu nedenle ‘Çin’den gelen her mal problemlidir’ diye düşünmemeliyiz. Toplumda bu mevzuda yanlış bir algı var. Çin’den gelen her malı değil, standardı düşük ve kalite sorunu olan malları hayatımızdan çıkartmalıyız. Bu bahiste da öteki ülkelere nazaran çok sıkı olan ithalat mevzuatımız sayesinde yasal yollardan yapılan ithalatlarda gümrüklerde yapılan denetimler sayesinde düşük standarttaki eserlerin ülkemize girişi mümkün değildir.”
Ensonhaber
