Dünya üzerinde telvesiyle ikram edilen tek kahve çeşidi olan Türk kahvesi sıhhat açısından birçok şifayı içinde barındırıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Selva Oturakçıibogil, Türk kahvesinin kanser savaşçısı kalp dostu olduğunu, karaciğeri koruduğunu, diyabet riskini azalttığını, alzheimera kalkan olduğunu ve depresyona iyi geldiğini belirtti.
Diyetisyen Selva Oturakçıibogil, ölçüyü kaçırmamak şartı ile tüketilecek lezzetli bir Türk kahvesinin yararlarını şöyle sıraladı:
1. KANSER SAVAŞÇISIDIR
Kahve, bir kanser hücresinin başlangıcından vefatına kadar hastalığın nasıl geliştiğini etkileyebiliyor. Örneğin kahve, safra asitlerinin üretimini uyarabilir ve kolonda sindirimi hızlandırabilir. Bu da kolon dokusunun maruz kaldığı kanserojen ölçüsünü azaltacaktır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, kahvede bulunan çeşitli polifenollerin kanser hücrelerinin büyümesini önlediği saptanmış. Kahve ayrıyeten, çeşitli kanser tipleriyle temaslı bir hormon olan östrojen düzeylerinin azalmasıyla da ilişkilendirilmekte.
2. KALP DOSTUDUR
Geçmişte kardiyoloji uzmanları klasik olarak hastalarına kahve içmemelerini tavsiye ederlerdi. Halbuki ki Amerikan Kalp Derneği tarafından yapılan son araştırmaya nazaran kahvenin kalp sıhhatine iyi geldiği açıklandı. 5 bin iştirakçi ile yapılan uzun soluklu bu araştırmanın sonucuna nazaran; haftada 2-3 fincan kahve içen kümede kalp yetmezliği riskinde yaklaşık yüzde 30 azalma gözlenmiş. Bunun sebebi ise damarlarımızı kaplayan endotel hücreler sağlıklı olduğunda kan akışının daha kolay gerçekleşmesi. Bu durum ise kalbin vazifesini yerine getirmek için daha az efor harcamasını manasına geliyor.
3. KARACİĞERİ KORUR
Alanin aminotransferaz (ALT), karaciğerdeki hücreler tarafından üretilen bir enzim olarak tanımlanıyor. Yiyeceklerin güce çevrilmesinde ve metabolizmada değerli bir role sahip. Kandaki ALT düzeyinin olağanın üzerinde olması, karaciğer harabiyetinin güçlü bir işareti olarak biliniyor. Kahve tüketimi ve ALT seviyesi ortasında ise aksi bir alaka bulunuyor ve kahvedeki antioksidanlardan cafestol ve kahveolun karaciğer hastalıklarına karşı kollayıcı olduğu ortaya konmuş.
4. DİYABET RİSKİNİ AZALTIR
Kafein alımı kısa vadede kan şekerini artırabilse de uzun müddet yürütülen çalışmalar, sistemli kahve içenlerde, içmeyenlere kıyasla tip 2 diyabet gelişimi riskinin yaklaşık yüzde 11 daha düşük olduğunu gösteriyor. Kahvenin neden diyabet gelişimi üzerinde bu türlü bir tesiri olduğu şimdi tam olarak bilinmese de son vakitlerde ACS Publications Dergisi’nde yayınlanan bir makale, bu olumlu tesirin kahve içerisinde bulunan klorojenik asitten kaynaklandığına vurguluyor.
5. ALZHEİMERA KALKAN OLUR
Alzheimer, sıklıkla 65 yaş ve üzeri bireylerde görülen nörodejeneratif bir hastalık olarak tanımlanıyor. Şimdi kesin tedavisi olmayan bu hastalıkta sağlıklı beslenme ve birtakım besin tiplerinin sistemli olarak tüketimi ise epeyce kıymetli. Buna bağlı yapılan çalışmalar, kahveyi sistemli olarak tüketenlerde Alzheimer hastalığının görülme ihtimalini yüzde 65’lere kadar azalabileceğini ve hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılabileceğine işaret ediyor.
6. DEPRESYONA İYİ GELİR
Kahve içeriğindeki polifenoller, ziyanlı oksidatif gerilimi ve hücrelerin iltihaplanmasını azaltmak için antioksidan olarak fonksiyon görüyor. Bu türlü sağladığı nörolojik yararlar ile antidepresan vazifesi üstlenmiş oluyor. Olağan sonlardaki kafein alımı, uyanıklığı ve dikkati artırma, tasayı azaltma ve ruh halini güzelleştirme üzere zihinsel durumları da olumlu etkiliyor.
Ensonhaber
