Diyarbakır’da evlilik vaadiyle dolandırıcılık hadisesi yaşandı.
Yenişehir ilçesinde oturan Şemsettin Çetinkaya, 46 yıl tıpkı yastığa baş koyduğu eşi Cemile Çetinkaya’nın 2008’de vefat etmesinden sonra 2011 yılında ikinci sefer evlendi.
2019 yılında da ikinci eşi Alan’ı kaybeden emekli Çetinkaya, yalnız yaşamaya başladı. Birinci eşinden 2 çocuğu olan Çetinkaya, Kurban Bayramı’ndan 2 gün evvel tanımadığı bir numaradan arandı.
52 YAŞINDA DUL BAYAN VAR DEDİLER
Telefonda konuştuğu ve tanımadığı kişi kendisine, isminin Mahmut olduğunu, Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde 52 yaşında dul bir bayan olduğunu ve onunla evlenebileceğini söyledi.
Bunun üzerine Çetinkaya, Kurban Bayramı’nın 3’üncü günü Viranşehir’e giderek, telefonda konuştuğu kişi ile görüştü.
NİKAHTAN SONRA PARAYI TESLİM ETTİ
Kendisinden 15 bin TL ‘başlık parası’ istenen Çetinkaya, o kadar parası olmadığını, fakat 12 bin TL verebileceğini söyledi.
Fiyatta anlaşılınca konuta çağrılan ve imam olduğu söylenen bir kişi tarafından kıyılan dini nikahın akabinde Çetinkaya, 3’ü bayan 3’ü erkek 6 kişi ile birlikte Yenişehir’deki meskenine gelerek şüphelilere 12 bin TL’yi teslim etti.
12 BİN LİRAYI ALIP KAYBOLDULAR
Konuta gelenlerden birinin karnının acıktığını söylemesi üzerine alışveriş yapmak için markete giden Çetinkaya, meskene döndüğünde kimseyi göremedi.
Şüphelilerin kendisiyle görüştükleri telefon numarasını arayan Çetinkaya, yanıt alamayınca dolandırıldığını anladı. Çetinkaya, emniyete giderek, şüphelilerden şikayetçi oldu.
“15 BİN LİRA İSTEDİLER”
2 eşini de kaybettiğini ve yalnız yaşamakta zorlandığını belirten Şemsettin Çetinkaya, şunları kaydetti:
“Bayramdan 2 gün evvel bir telefon geldi. Arayan kişi, ‘Ben sana bir hanım bulmuşum’ dedi. Ben de nerede olduğunu sordum. Bana, ‘Viranşehir’e gel’ dedi. Pazar günü Viranşehir’e gittim. Orada bana bayanı gösterdiler. 15 bin TL başlık istediler. Ben de 12 bin liram olduğunu söyledim. ‘Peki’ dediler. İmam diye bir adam getirdiler. Dini nikah yaptılar. Sonra 6 kişi ile bir otomobile bindik. Diyarbakır’a geldik. ‘Paramızı ver’ dediler. Ben de verdim.
“92 YAŞINDAYIM, MAĞDURUM”
Sonra aç olduklarını söylediler. Ben de ekmek almak için markete gittim. Geri döndüm kimseyi bulamadım. Beni dolandırdılar. Kaçmış, gitmişler. Sonra ben de karakola gittim. Onları aradım lakin yanıt vermediler. Karakolda bana, güvenlik kameralarına bakacaklarını söylediler. Ben mağdurum, 92 yaşındayım. Tek bir adam. Mesken de olsa güya kabirdeyim, mezardayım. Tek başıma oturuyorum kimsem yok. Evladım var ancak hepsi konutlarında. Onun için perişanım mağdurum.”
Ensonhaber
