Taksim Meydanı’ndaki Cumhuriyet Anıtı halkın maddi yardımlarıyla tunç ve betondan yapılarak 1928 yılında bugünkü yerine yerleştirildi.
İstanbul’un simgelerinden birisi olan Atatürk ve silah arkadaşlarının yer aldığı, ulusal gayret ve Türkiye’nin çağdaş yüzünü simgeleyen heykelde ayrıyeten 2 sancaktar bulunuyor.
Birinin elindeki sancağın sopası teze nazaran 2019’da ortadan kayboldu. Heykele yakından bakılınca sancaktarın elinde kayıp sopanın bulunması gerekirken boşluk olduğu görülüyor.
Eski ve yeni çekilen fotoğraflar da farkı açıkça ortaya koyuyor.
“45 SANDIK İÇERİSİNDE İTALYA’DAN İSTANBUL’A GETİRİLDİ”
Yeditepe Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Furkan Kaya, “Taksim Cumhuriyet Anıtı’nı yapma misyonu Atatürk’ün büstünü ve at üstünde tunç heykelini yapan devrin en kıymetli heykeltıraşlarından Pietro Kanonika’ya verilmiştir. Anıt ve etraf tertibi ise sonraki periyotta birinci ulusal mimarlık akımının değerli temsilcilerinden olan Giulio Mongeri tarafından yapılmıştır. Halkın maddi yardımlarıyla yapılan bu değerli anıt, 2.5 yıl içerisinde taş ve bronz kullanılarak yapılmış, 45 sandık içerisinde İtalya’dan İstanbul’a gemiyle getirilmiştir. Yaklaşık 84 ton tartısında olan anıt, 23 günde monte edildikten sonra periyodun Türkiye Büyük Millet Meclisi Lideri Kazım Özalp tarafından 8 Ağustos 1928 tarihinde açılmıştır. Anıtın kuzey yüzüne bakıldığında ulusal çabayı, güney yüzüne bakıldığında ise Türkiye’nin çağdaş çehresini yansıttığı görülmektedir. Türkiye’nin çağdaş çehresini yansıtan tarafta Mustafa Kemal Atatürk’ün çabucak sağında İsmet İnönü, solunda Fevzi Çakmak, gerisinde ise Türk milletiyle bir arada ulusal uğraş de Türkiye’nin yanında yer alan Sovyetler Birliği’nin iki kıymetli generalinin yer aldığı görülmektedir. İki Sovyet generalinin anıtta yer alması Türkiye’nin, Kurtuluş Savaşı’nda dayanak ve yardımları vesilesiyle Sovyetler Birliği’ne göstermiş olduğu değerli bir vefa örneğiydi” dedi.
“CUMHURİYET ÇEHRESİNİ YANSITAN EN KIYMETLİ ANITLARDAN BİRİDİR”
“Anıtta bir öbür dikkat çeken figür ise iki tarafta adeta misak-ı ulusal sonlarının daimi bekçisi olduğu söz edilen ellerinde Türk bayrağı ve sancağı ile nöbet bekleyen iki Mehmetçik figürüdür” diyen Kaya, “Anıtın, İstanbul tarihinden bu güne kadar gelen başka kıymetli anıtlar kadar manevi pahası yüksektir. Zira Türk Milleti’nin ulusal gayretini ve tıpkı vakitte da çağdaş Cumhuriyet çehresini yansıtan en kıymetli anıtlardan biridir. Bu tip manevi pahası yüksek anıtların gelecek jenerasyonlara eksiksiz ve orjinal bir halde aktarılabilmesi konusunda bizlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Zira bir milletin tarihi sahip olduğu anıtlar, kıymetler ve tarihi figürlerle ölçülmektedir. Bize de bu bahiste büyük sorumluluklar düşmektedir” diye konuştu.
FOTOĞRAF ÇEKENLER FARK ETMİYOR
Anıtın bulunduğu Taksim Meydanı’ndan her gün binlerce insan geçiyor. Fakat anıtın fotoğrafını çekenler bile direğin olmadığını fark etmiyor.
Cep telefonu ile anıtın fotoğraflarını çeken Emrullah Balkı, “Hiç fark etmedim, sancak direği yok. Çok defa buradan geçip gidiyorum daha evvel fark etmedim, çalınmış olabilir” dedi. Beyoğlu’nda yaşayan Mehmet Burak ise, “Hiç fark etmedim. Geçen de geldim var mıydı, yok muydu bilmiyorum. Ben Sadri Alışık Sokak’ta oturuyorum Beyoğlu’nda geliyorum buraya ortası yaşlı olduğum için hava alıyorum. Her vakit buradayım vallahi fark etmedim” diye konuştu.
BAKIM-ONARIMI İBB’DE
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilileri, anıtın tadilat ve bakımının kendilerine ilişkin olduğunu belirterek, kayıp kısım ile ilgili yapılacak incelemenin akabinde bilgi verileceğini kaydettiler.
Ensonhaber
