Dün öğlen saatlerinde Bingöl’den kalkış yapan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ilişkin Cougar tipi helikopter, Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Çekmece köyü ile Nemrut Dağı yakınlarında düşmüştü.
Meydana gelen olayda Elazığ 8. Kolordu Kumandanı Korgeneral Osman Erbaş’ın da ortalarında bulunduğu 11 askeri işçi şehit olmuştu.
Korgeneral Erbaş’ın şehit düştüğü kazadan 1,5 saat evvel 4 Mart 2016 yılında Şırnak’ta yürütülen hendek operasyonlarında şehit olan Musa Yılmaz’ın şehadetinin 5. yılında ailesini aradığı öğrenildi.
“KEŞKE BİZ DE ŞEHİT OLABİLSEK”
Şehidin annesi ve kardeşine Erbaş’ın ’Şehitlik herkese nasip olmaz, keşke biz de şehit olabilsek, bize de nasip olsa’ dediği öğrenildi. Erbaş’ın dün şehit Yılmaz’ın mezarını da ziyaret ederek “Şehitler ölmez vatan ayrılamaz, ruhun şad olsun” notunun bulunduğu çiçeği bıraktığı öğrenildi.
Erbaş’ın şehit babasının hastanede yattığını öğrenmesi üzerine Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ı arayarak ilgilenmesi için ricada bulunduğu da aktarıldı.
“O MERTEBE BİZE DE NASİP OLSA”
Şehit Musa Yılmaz’ın annesi Saadet Yılmaz, Korgeneral Erbaş’ın aradığını anlatarak, “‘Rahmetlinin yıl dönümüdür, Allah yerini cennet ve rahmet eylesin’ dedi. Sonra eşim ile konuşmak istedi, ben de hastadır deyince hangi hastane olduğunu sordu ve Fırat Üniversitesi Hastanesi dedim. Selamımı ve şifa dileklerimi ilet dedi. Ben de ‘Her vakit acımızı paylaştın ve yanımızda oldun’ dedim. Hiçbir vakit bizi bırakmadı, yeri cennet olsun. O, bizim babamızdır. En son bize, ‘Keşke biz de şehit olsak’ ve ‘Kendini üzme, keşke o mertebe bize de nasip olsa’ dedi. Yeri cennet olsun, mevt haberini duyunca başladım ağlamaya. Tahminen yaralıdır ve inşallah kurtulur dedim ancak çocuklarım da ‘Anne haberlerde şehit olduğu söyleniyor’ dedi. Allah, ailesine bol sabır versin ve çocuklarını bağışlasın. Allah, o denli bir adamı bir daha tanışmayı nasip etsin hem merhametli hem de şefkatli birisiydi.” dedi.
“KOMUTANIMIZ BAZEN HABERSİZ GELİYORDU”
Şehidin kardeşi Uğur Yılmaz ise “Dün öğlen saatlerinde ağabeyimin şehitlik yıl dönümü olduğu için bizi aradı ve durumuzu sordu. Babamla görüşmek istedi ve babamın hastanede yattığını söyledik. O da ‘Rektörlüğü arayacağım, ne gerekiyorsa yardımcı olsunlar’ dedi. Annemle konuştu, bize bol sabırlar diledi. Şehitliğin ne kadar hoş bir mertebe olduğunu anlattı. Zati son kelamlarında ‘Keşke bize de nasip olsa da biz de şehit olsak’ dedi. Bizi ikinci aramasında saat 13.00’e geliyordu. Ondan bir iki saat sonra biz de helikopterin düştüğünü öğrendik. Âlâ ve çok hoş adamdı, bizimle çok ilgileniyordu. Binbaşı Hüseyin her hafta bize geliyor ve bizi soruyor. Kumandanımız bazen habersiz geliyordu, ziyaretlerde bulunuyordu. Çok iyi bir adamdı. Allah ondan razı olsun, yerini cennet etsin. Son kelamlarında ise ‘Şehitlik herkese nasip olmaz, peygambere komşu oluyorsun keşke bize de nasip olsa’ diyerek bizi teselli etti ve duası kabul oldu.” diye konuştu.
Ağabeyinin şehadete erdiği tarihte 7 aylık evli olduğunu anlatan Yılmaz, “Ağabeyim 27 yaşında 4 Mart 2016 yılında Şırnak İdil’de hendek operasyonları devrinde şehit oldu. Çocuğu yoktu. Zati 7 aylık süreçte toplasan 2 ay konutta kalmadı, daima operasyonlardaydı.” biçiminde konuştu.
“ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERE ÇOK HASSASTI”
Hastanede tedavisi süren Hakkari şehidinin babası Ahmet Sultan Yılmaz’ın sıhhat durumu ile ilgili bilgi veren FÜ Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi eski Rektör Prof. Dr. Kutbeddin Demirbağ da, “Şehidimizin babası kronik böbrek hastalığı nedeniyle haftada üç gün diyalize giriyor. Onun haricinde akciğer tutulumu da tekrar kelam konusuydu. İlgili kısımlarla birlikte takip ediyoruz. Akciğer sıvısı boşaltıldı, hastamız rahatladı. Şu anda biyokimyasal parametreleri iyiye hakikat gidiyor. İnşallah kısa müddette toparlar ve sağlam bir halde meskenine yollarız. Osman Paşa ise bizim vazife yaptığımız müddette de diğer bir şehit yakını olduğunda yahut bir gazimiz geldiğinde daha yoldayken bana ileti atardı. Bilgi verirdi ve ardından ziyaretlere gelirdi. Bu şehit ailemizi de yakından takip ediyordu. Bu da onun yüksek insani özelliklerini gösteren bir özelliğiydi. Bunu esasen her vakit yapıyordu. Tekrardan Allah rahmet etsin.” dedi.
Ensonhaber
