Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Lideri Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Kayseri’ye ziyaret gerçekleştirdi.
Valiliği ziyaret eden Büyükelçi Meyer-Landrut, burada erdem defterini imzaladı ve Vali Şehmus Günaydın ile basına kapalı görüşme yaptı.
“BU GÖRÜŞMELERİN YARARLI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
Ziyaretin akabinde açıklamalarda bulunan Günaydın, “Sayın Landrut’un ‘Türkiye’nin son 10-15 yılda gösterdiği gelişmenin heyecan verici olduğunu’ söylemesi bizleri keyifli etti. AB ile olan ekonomik bağlarımızın daha üst düzeye çıkması için bu görüşmelerin yararlı olacağını düşünüyorum.” dedi.
“KAYSERİ KIYMETLİ BİR TİCARET MERKEZİ”
Meyer-Landrut ise Kayseri’nin ekonomik açıdan değerli bir ticaret merkezi olduğunu ve kentte bulunmaktan memnunluk duyduğunu lisana getirdi.
“Türkiye ve AB münasebetleri daha fazla nasıl ilerletilebilir?” konusu hakkında öngörüye sahip olmak için kente geldiğini belirten Meyer-Landrut, ayrıyeten tüm dünyanın çaba ettiği koronavirüs salgınıyla ortak bir savaşın nasıl ortaya konulabileceğini de görüştüklerini aktardı.
“İLİŞKİLERİN GÜÇLENDİRİLMESİ…”
Büyükelçi ayrıyeten gelecek periyodun Ankara – Brüksel ilgileri açısından kıymetli olacağını söyleyerek, “İlişkilerimizin güçlendirilmesi ve ilerletilmesi açısından kıymetli fırsatlar gündeme getirilecek. Umuyorum ki her iki taraf da bu fırsatları kıymetlendirebilir.” sözlerini kullandı.
“KENDİMİZİ AB İÇİNDE ÜZERE HİSSEDİYORUZ”
Meyer-Landrut, daha sonra Kayseri Büyükşehir Belediye Lideri Memduh Büyükkılıç’ı da ziyaret ederek kentle ilgili bilgi aldı. Büyükkılıç, Kayseri’nin çoğunluğu Suriyeli olmak üzere 100 bin yabancıyı konuk ettiğini söyledi.
Kayseri’nin ticaret ve üretim kenti olduğunu söz eden Büyükkılıç, “Türkiye AB içerisinde olmasa da bizler kendimizi AB içinde üzere hissediyoruz. Reformlarımızı, uygulamalarımızı AB standartlarına uygun yapmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
AB’nin Türkiye’ye karşı ön yargılı bir hal içinde olduğunu belirten Büyükkılıç, bu ön yargıdan uzaklaşarak Türkiye’ye bakışını tekrar gözden geçirmesi gerektiğini anlattı.
“TÜRKİYE İLE AVRUPA ETLE TIRNAK GİBİ”
Büyükkılıç, Türkiye’nin Avrupa ile iş birliği içinde olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:
“Mevzuatlarımızı nitekim ciddiye alıyoruz. Sonuç prestijiyle bir ikili standart uygulandığını görünce üzülüyoruz. Türkiye ile Avrupa’nın adeta etle tırnak üzere içi içe olduğu, birbirinden vazgeçmesinin mümkün olmadığı kanaati bizde oluşmuş durumda. Kayseri’nin de yurt dışında önemli bir potansiyeli var. Onlarla konuştuğumuzda halklar ortasında bir sorun olmadığını, yöneticiler ortasında değişik görüş farklıkları olduğunu görüyoruz.
Türk beşerinin yüzünün Avrupa’ya baktığını unutmamanızı bekliyoruz. Bize olan bakış açınızın ön yargıdan uzak ve bizleri anlayacak biçimde olmasının hem Türkiye’ye hem Türk insanına çok büyük katkı sağlayacağını, köprü pozisyonunda olan ülkemizin her bahiste katkı sağlayan bir anlayışta olduğunu belirtmek istiyorum.”
“İLİŞKİLER, BEŞERLER ORTASINDAKİ ÖN YARGISIZ TEMAS ÜZERİNE TEMELLENMELİ”
Meyer-Landrut ise AB ile Türkiye ortasındaki bağların de beşerler ortasındaki ön yargısız temas üzerine temellenmesi gerektiğini, vazifesi çerçevesinde temasların ağırlaşması konusunda çalışacağını aktardı.
İlgilerin temeline bakıldığında bilim açısından, ekonomik ve kültürlerarası diyalog açısından insanların birbirini manaya düzeyinin, üst perdeden yürüyen siyasi tartışmaların gösterdiğinden çok daha iyi durumda olduğuna dikkati çeken Meyer-Landrut, şunları kaydetti:
“REFORM PAKETİNİN İÇERİĞİNİ GÖRMEYİ MERAK EDİYORUM”
“Bizim temelimiz de bu olmalı. Aslında bu yılın başında olumlu bir ortam oluştu. İki taraf da münasebetlerin daha iyiye götürülmesi konusunda isteklilik gösterdi. Umuyorum ki bu gündem somutlaşır. Ayrıyeten ıslahat paketinin içeriğini de görmeyi merak ediyorum. Olağan ki bu ıslahat paketi temel olarak Türkiye vatandaşları için olacak ancak ilgilerimiz için de ıslahat paketinin içeriği değer taşıyor. Önümüzdeki aylar münasebetlerimiz açısından değerli olacak.
“KAYSERİ’YE YARADI”
Bağlarımızın güçlendirilmesi ve ilerletilmesi açısından kıymetli fırsatlar gündeme getirilecek. Umuyorum ki her iki taraf da bu fırsatları kıymetlendirebilir ve geçmişteki kaçmış fırsatlara odaklanmak yerine bu fırsatları değerlendirmeyi düşünürler. Türkiye, devletiyle, belediyeleriyle ve halkıyla bu kadar çok sayıda mülteci topluluğuna konut sahipliği yapmasıyla aslında istisnai bir pozisyonda. Ekonomik gelişmeler, bilhassa Gümrük Birliği kararı, ihracata ve ticarete olan ilgisiyle de Kayseri’ye yaradı diyebiliriz.”
Ensonhaber
