AK Parti Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 7. Olağan Denizli, Mersin, Uşak vilayet kongrelerine canlı irtibatla katıldı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Erdoğan, yaptığı konuşmada, “AK Parti’nin kurucusu da sahibi de lokomotifi de bizatihi milletimizin ta kendisidir.” sözünü kullanarak, “Hep birlikte AK Parti’nin Türkiye’nin yalnızca son 18 yılının değil, tıpkı vakitte geleceğinin de partisi olduğunu göstereceğiz.” dedi.
CHP’nin izlediği politikayı eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:
“BİZİMLE ESER SİYASETİ YARIŞINA GİRMEDİLER”
“Uzun iktidar periyodumuzun her safhasında karşımızda elbette bir siyasi muhalefet bulduk. Teorik olarak en kıymetli rekabeti de ana muhalefet partisi CHP ile yapmamız gerekiyordu. Kederle tabir etmek isterim ki karşımıza çıkan ana muhalefet aktörlerinin ve takımlarının hiçbiri bizimle eser ve hizmet siyaseti yarışına girmemiştir.
“DARBECİLERE GÖZ KIRPARAK…”
Kimi vakit vesayetin ardına sığınarak, kimi vakit memleketler arası lobilerin sözcülüğünü yaparak, kimi vakit darbecilere göz kırparak kendilerine iktidarın bahşedilmesini beklemişlerdir.
Hatta işi global, ekonomik ve toplumsal krizlerden doğal afetlere kadar sebebinde ve sonucunda hiçbir iradelerinin olmayacağı bahislerde ülkenin başının belaya girmesini dilemeye kadar vardırmışlardır. Biz ne diyorsak zıddını söylemeyi, biz ne yapıyorsak karşı çıkmayı, biz ne tarafa gidiyorsak aksi istikamete yönelmeyi muhalefet usulü olarak benimsemiş, millete de bu türlü takdim etmişlerdir.
“TÜRKİYE’DE CHP’YE İLİŞKİN BİR SİYASET YOKTUR”
Geçmişteki hiçbir aktör bugünkü CHP Genel Lideri kadar karikatür bir manzara sergilememiştir. Esasen Türkiye’de CHP’ye ilişkin bir siyaset yoktur. Hatta CHP diye partinin olup olmadığı tartışmalıdır. Buradan soruyorum: Sanki CHP kendi hükmi şahsiyeti ismine ne yapıyor? Hangi politikayı geliştiriyor? Hangi projeyi üretiyor? Hangi programı savunuyor? Bunların hepsi de karşılıksız sorulardır.
“DİKTATÖRLÜĞÜN DİK ALASINI SERGİLEMEKTEDİR”
Pekala CHP hiç mi bir işe yaramıyor. Elbette CHP’nin ifa ettiği bir vazife var. Bu misyonu bir teraziye benzetebiliriz. Terazinin bir kefesinde HDP var, öbür kefesinde Düzgün Parti var. CHP’ye verilen vazifey ise bu iki kefeyi istikrarda tutarak, kurulan yarı bilinmeyen yarı açık ittifakın bozulmasını engellemektir.
Partisini bu duruma düşüren zat, kendisine karşı çıkan herkesi susturarak, gerekirse kapı dışarı ederek, diktatörlüğün de dik alasını sergilemektedir. Bunlar yıllarca bizi ve pek çok siyasetçiyi ‘tek adam’lıkla suçladılar.
“CHP’DE TEK ADAMCAĞIZ SİYASETİ İŞLİYOR”
Şu anda CHP’de olan nedir biliyor musunuz? Şu anda CHP’de tek adamcağız siyaseti işliyor. Türkiye’nin birinci siyasi partisi CHP’yi tek bir adamcağıza ve onun kimin suflesi olduğu bilinmeyen stratejilerine mahkum ettiler.
Her genel liderin, partisinin başına bir geliş öyküsü vardır. Partisinin başına kasetle gelen tek genel lider bu zattır. Biz ne kadar eleştirirsek eleştirelim, ne kadar kızarsak kızalım, ülkemizin ana muhalefet partisinin bu türlü bir duruma düşürülmüş olmasından samimi keder duyuyoruz.
“YERLİ VE ULUSAL BİR ANA MUHALEFETİ ARAR OLDUK”
Zira demokrasilerde muhalefet; alternatif programları, projeleri, vizyonuyla iktidarı adeta ateşleyen, daha çok çalışmaya sevk eden bir misyona sahiptir. Türkiye’de bırakın bu türlü derinlikli misyonu, yalnızca ülkenin ve milletin temel problemlerinde yerli ve ulusal duruş sergileyen bir ana muhalefeti bile arar olduk.
İnşallah 2023 seçimleri AK Parti için hizmet ve eser siyasetini daha üst etaba çıkarma fırsatı yanında, ülkemizin gerçek bir ana muhalefete sahip olmasına da vesile olacaktır.”
Ensonhaber
