Koronavirüs Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Pınar Okyay, hadise sayılarındaki düşüşün rehavete neden olmaması gerektiğini belirterek, “Sayılarımız nisan ayındaki pikten daha yüksek. Bu yüzden tedbirleri sürdürmek durumundayız. Şimdi tedbirleri katı biçimde uygulamalı ve sıramız geldiğinde aşımızı olmalıyız.” dedi.
Adnan Menderes Üniversitesi Halk Sıhhati Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Okyay, hadise sayılarının kasım ayından itibaren alınan önlemlerle düşüş trendi izlediğini anımsattı.
Önlemlerin ne kadar değerli olduğunun istatistiklerle anlaşıldığını belirten Okyay, vatandaşların rehavete kapılmaması gerektiğine de işaret ederek, şunları belirtti:
“Sayılarımız nisan ayındaki pikten daha yüksek. Bu yüzden tedbirleri sürdürmek durumundayız. Bu süreçte rehavete kapılmamalıyız. Şimdi tedbirleri katı biçimde uygulamalı ve sıramız geldiğinde aşımızı olmalıyız. Yaz devrinde de tüm tedbirleri sürdürmeye devam etmeliyiz. Aşı olan kişinin korunması, ağır hastalık geçirmemesi sağlanacak. Bu, sıhhat sitemimizi de rahatlatacak bir şey. Fakat aşı olan bireylerin de kendileri hasta ve bilhassa de ağır hasta olmamalarına karşın virüsü diğerlerine bulaştırmaları mümkün olacak. Bu nedenle ortamda virüs hayli ve onunla karşılaştıkça biz bulaşma zincirini kırmak için maske, fizikî aralık, el yıkama ve pak hava ile iç ortamları havalandırma, kalabalıktan kaçınma üzere tedbirleri uygulamaya devam etmek durumundayız.”
“YERLİ AŞI ÇALIŞMALARI ÜMİT VERİYOR”
Global salgın nedeniyle aşının tedariki konusunda problemlerle müsabakanın da mümkün olduğunu anlatan Prof. Dr. Okyay, yerli aşı çalışmalarının ehemmiyetine değinerek, yaz sonunda bu bahiste değerli bir ara katedilmiş olacağını kaydetti.
Türkiye’de aşılamanın başlamasının da kıymetli olduğunu fakat tek aşıya bağımlı kalınmaması gerektiğini söz eden Okyay, acil kullanım onayı almış aşıların süratlice vatandaşlara ulaştırılmasının sürecin en kıymetli belirleyicilerinden olacağına dikkat çekti.
Okyay, şunları kaydetti:
“Biontech aşısının 1 milyon dozunun şubatta, 4 milyon dozunun da sonraki birkaç ayda geleceğinin belirtilmesi kıymetli. Acil kullanım onayı alan aşılara ulaşmamız ve süratlice vatandaşlara ulaştırılması sürecin en kıymetli belirleyicilerinden olacak. Dünyada, nüfuslarının 4-6 katı aşı muahedesi yapmış ülkeler var. Kendi ülkesinde aşı üreten ve en baştan bu üretimi devlet tarafından desteklenen örneğin ABD’de Moderna aşısı var. Bu da bizi kendi aşımızın ehemmiyetine bir kere daha getiriyor. Başta Kayseri kümesi olmak üzere yürütülen çalışmalar bize çok ümit veriyor. Fakat kıymetli olan Sıhhat Bakanlığı tarafından onay alan her aşının en erken devirde insanlara ulaştırılabilmesi, toplumsal bağışıklık maksadının sağlanmasıdır.”
“SALGIN BİZE TEMEL HALK SIHHATİNİ ÖĞRETTİ”
Kovid-19 sonrası hayatın eskisi üzere olmayacağına da değinen Okyay, sürecin bulaşıcı hastalıklara karşı toplumsal direnci artırdığına dikkati çekerek, “Örneğin kalabalık ortamlarda, metroda maske takmayı istekli olarak sürdüreceğiz. En kıymetlisi artık eskisinden çok daha sık ve metoduna uygun el yıkayacağız. Bu pandemi bize temel halk sıhhati tedbirlerini öğretti. Bilgi, davranışa dönüştü ve yerleşti. Bu kıymetli bir çıkar.” diye konuştu.
Okyay, kafe ve restoran üzere işletmelerin açılma sürecinin de bilime ve datalara nazaran yapılması gerektiğini kelamlarına ekledi.
Ensonhaber
