Diyarbakır’da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 184 aile, hareketlerinin 496’ncı gününde evlat nöbetlerini, sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle kaldıkları otelde sürdürdü.
Aileler, HDP vilayet binasına giren partililerin kendilerine vakit zaman hakaret ettiklerini ve yüzlerine tükürdüğünü belirterek, bütün bunlara karşın evlatlarına kavuşana kadar, çabayı sürdüreceklerini söyledi.
Van’dan 2012 yılında 13 yaşındayken kaçırılan kızı Şeyma için gelerek, oturma aksiyonuna katılan Nazlı Sancar, “İçeri girip, çıkıyorlar ve bizim yüzümüze tükürüyorlar. Hem bizim evlatlarımızı götürmüşler hem de bize hakaret ediyorlar. Onlarda ne din ne iman ne de vicdan var” dedi.
“BİZ ONLARDAN EVLADIMIZI İSTİYORUZ”
2015 yılında Ege Üniversitesi İrtibat Fakültesi Gazetecilik Kısmı son sınıf öğrencisiyken 22 yaşında kaçırılan oğlu Mehmet için evlat nöbetini sürdüren İmmihan Nilifırka, HDP’liler tarafından ailelere hakaretler edildiğini belirterek, “Çocuklarımızın üzerinden siyaset yapmasınlar. Çocuklarımız orada aç ve perişan haldeler. Çocuklarımızı göndersinler. HDP, çocuklarımızın üzerinden o pis ellerini çeksin. Hakaret ediyorlar. Bayanın biri dışarıya çıktı, maskesini indirdi ve tükürdü, akabinde yeniden içeriye girdi. Bunu ben de gördüm. Yaşından utanmıyor mu? Biz onlardan evladımızı istiyoruz. Onlardan para, mal, mülk istemiyoruz. Bakanımız Süleyman Soylu, ‘herhangi bir hakarette gerekeni yapın’ dedi. Allah Cumhurbaşkanı’mızı, İçişleri Bakanı’mızı, bütün güvenlik güçlerimizi korusun. Ayaklarına taş değdirmesin. Hepsi arkamızdalar ve Allah onları başımızdan eksik etmesin. Ciğerimiz yanıyor. Onlar bizim ciğerimizi alıp götürmüşler. Biz dayanamıyoruz. Onlar bizi anlamıyor. Bizleri her türlü hakarete maruz bırakıyorlar” diye konuştu.
“BU ÇADIR TERÖRÜN SONUNU GETİRECEK”
Van’dan 2012 yılında 13 yaşındayken, kaçırılan kızı Şeyma için gelerek, oturma hareketine katılan Nazlı Sancar da, HDP’liler tarafından kendilerine hakaretler edildiğini tabir ederek, şunları söyledi:
“HDP vilayet binasının önünde çok fazla hakarete uğruyoruz. Girip, çıkıyorlar ve bizim yüzümüze tükürüyorlar. Bize el hareketleri yapıyorlar. Bize, ‘Siz burada boşuna oturmuşsunuz’ diyorlar, gülüyorlar. Geçen gün bir bayan geldi. Yüzümüze tükürdü. Hem bizim evlatlarımızı götürmüşler hem de bize hakaret ediyorlar. Onlarda ne din ne iman ne de vicdan var. Onlar bizim çocuklarımızın düşmanıdırlar. Girip, çıkıyorlar hakaret ediyorlar. Biz onları Allah’a havale etmişiz. Cumhurbaşkanımız, İçişleri Bakanımız bizim gerimizdedir. Onlar sayesinde biz de oradayız. Evlatlarımızı almadan buradan kalmayacağız. Biz hepimiz de bunda kararlıyız. Bizden ne istiyorlar? Biz evlatlarımızı istiyoruz. Canımızdan can aldılar. Ben hakkım olan Şeyma’mı istiyorum. Allah’ın müsaadesi, devletimizin de gücüyle biz kazanacağız. Zafer bizimdir. Bu çadır terörün sonunu getirecek. Hepimiz evlatlarımızı alıp güler yüzle konutumuza döneceğiz.”
EVLADINA KAVUŞAN AİLE SAYISI 20 OLDU
Harekete katılanlardan Hatice Ceylan’ın oğlu Cafer, Hüsniye-Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran’ın torunu Halil İbrahim, Necla-Metin Açan çiftinin oğlu Harun, Nizamettin-Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan’ın kızı Pelda, Melik Aslan’ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik’in oğlu Veysi, Cahide Alkan’ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak’ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış’ın kızı Tekoşin Açar, Sait Açar’ın oğlu Haşim, Cemal Ertaş’ın oğlu Ramazan, Sever Fidan’ın oğlu Tayfur Fidan, Gülşen Çetin’in oğlu Erdal Çetin, FahrettinMeryem Akkuş çiftinin oğulları Erkan, Fattah-Perihan Kaya çiftinin oğlu Cuma ile en son Safiye-Mehmet Emin Coşkun çiftinin oğlu İbrahim Coşkun, Mehmet-Keziban Yalçın çiftinin kızları Yasmin’in de teslim olmasıyla evlatlarına kavuşan aile sayısı 20 oldu.
Öte yandan, 2 gün evvel HDP vilayet binasına girerken, oturma hareketindeki ailelerin yüzüne tükürdüğü argümanıyla gözaltına B.T. tabirinin akabinde hür bırakıldı.
Ensonhaber
