Dönem başında Udinese’nin yolunu tutan Tolgay Arslan, beIN Sports’a konuştu.
Arslan’ın kelamları şu biçimde:
“TÜRKİYE’DE BASKI ÇOK FARKLI”
“Türkiye’deki baskı çok farklı. Ben burada ön libero, 6 numara oynuyorum. Hocanın, idarenin, ekip arkadaşın beklentileri farklı. Burada benden gol ya da asist beklemiyorlar, burada misyonumu yapıyorum. 2 hafta evvel Lazio’ya gol de attım. Türkiye’de stoper bile olsan taraftar gol bekliyor, asist bekliyor. Ben burada asistin asistini yapıyorum, oyunun temposunu belirliyorum. Lig çok taktiksel, tahminen o yüzden çabuk alıştım.”
“Türkiye’den çok teklif geldi lakin ayrılmak istedim. Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye gittikten sonra üzerimde çok baskı hissettim. Türk oyuncu için ülkede büyük bir ekipte oynamak kolay değil. Bu türlü bir ligde oynama fırsatım oldu, burada gelişeceğimi düşündüm ve Türkiye’yi bıraktım.”
“HAKSIZLIĞA UĞRADIM”
“Transferden sonra Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye yaptığım sert açıklamalardan ötürü üzüldüm, lisana de getiremedim. Beşiktaş devrinde takım dışı kalmıştım, bana nazaran büyük haksızlığa uğradım. Transferin akabinde çok duygusal açıklamalar yaptım, tahminen sert oldu.”
“DÜRÜM YEDİĞİME İNANDILAR, LATİFE GİBİ”
“Beşiktaş’ta dürüm muhabbeti çıktı. Olağan düşünürseniz devre ortasında nasıl dürüm yiyebilirsin! Beşerler da buna inandı, latife üzere oldu. Ben de bir şey demedim, akabinde takım dışı kaldım, orada farklı şeyler de vardı. Takım dışı kalmanın nedenini ben de bilmiyorum. Bir ödeme kahrı vardı, ben de bu durumdan çok şad olmamıştım, tahminen de benim de yanlışlarım oldu, oraya kadar gideceğini varsayım etmemiştim.”
“HAKLARINI HELAL ETSİNLER”
“3 ay takım dışı kaldım, tek başıma egzersiz yaptım. Yapay çimde egzersiz yaptım, çok kırıldım. Ailemi görmedim. Beşiktaş taraftarının bana karşı hiçbir yanlışı yoktu, tahminen inanmazlar lakin hala kalbimdeler, maçları da izliyorum ancak o noktada kendime bu defteri kapamam gerekiyor dedim. Ancak açıklamalarım çok sert oldu, bunu da hiç lisana getiremedim. Bilhassa Beşiktaş taraftarı hakkını helal etsin, ben ediyorum. Her vakit beni desteklediler ve arkamdaydılar.”
Ensonhaber
