Müslümanlar bir Cuma gününe daha ulaşmanın memnunluğunu yaşıyor.
Cuma namazı için mescide gidecek olan vatandaşlar, her hafta farklı bir mevzuyu ele alan Cuma hutbesi konusu nedir sorusunu araştırıyor.
Hutbeler, imam tarafından okunan dua ya da öğütler olarak isimlendirilir. 18 Aralık Cuma hutbesi konusu Diyanet İşleri tarafından duyuruldu.
Bu haftaki Cuma hutbesi konusu nedir, İşte 18 Aralık Cuma hutbesi konusu ve içeriği…
26 ŞUBAT CUMA HUTBESİ KONUSU NEDİR?
Cuma Hutbesi yayınlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 26 Şubat 2021 Cuma Hutbesi’nin konusu “Zor Vakitlerde Maneviyatımızdan Takviye Almak” oldu.
İşte büyük bir merakla beklenen Diyanet 26 Şubat 2021 Cuma Hutbesi…
GÜÇ VAKİTLERDE MANEVİYATIMIZDAN TAKVİYE ALMAK
Saygıdeğer Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Şanlı Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Elbet Allah sabredenlerle beraberdir.”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Zor vakitlerde duasının kabul edilmesini isteyen kişi, rahat vaktinde çokça dua etsin.”
Aziz Müminler!
Hayatımız boyunca pek çok meşakkat, ıstırap ve musibetle karşılaşırız. Sonuçları ne olursa olsun başımıza gelen her olay, dünya imtihanının bir modülüdür. Ömür dediğimiz sermaye, aslında imtihan için bize tanınan sonlu müddettir.
Kıymetli olan bu süreyi iman ve salih ameller ile geçirebilmek, karşılaştığımız hadiseler karşısında gerçek tutumlar ortaya koyabilmektir. Gerçekten Cenâb-ı Hak bir ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır:
“Andolsun ki sizi biraz kaygı ve açlıkla; mallardan, canlardan ve eserlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!”
Değerli Müslümanlar!
Âlâ günlerimizde olduğu üzere, sıkıntı vakitlerde da Allah’a olan sevgimizden ve inancımızdan güç almalıyız.
Çetin imtihanlar karşısında mümin olarak öncelikli sorumluluğumuz, elimizden gelen bütün önlemleri almaktır. Olaylara itidalli ve metanetli yaklaşmak, tahlil için uğraş sarf etmektir.
Asla ümitsizliğe kapılmamak, inancımızı ve direncimizi kaybetmemektir.
Aziz Kardeşlerim!
Sebeplere başvuran; ilmin, aklın ve deneyimin ışığında her türlü önlemi alan mümin, birebir vakitte tevekkül etmeyi ve ilâhî takdire istek göstermeyi bilmelidir. İsyan ve taşkınlıkla değil, teslimiyet ve sekînetle hareket etmelidir.
Dehşet, telaş ve karamsarlıktan uzak kalarak, Rabbinin mutlak iradesine sığınmalıdır. En inançlı sığınak, Cenâb-ı Hakk’ın eşsiz kudreti, ilim ve hikmeti, yardım ve inayetidir. O’na olan inancını bir an bile yitirmemek, O’na dayanmak, O’na güvenmek ve O’ndan yardım dilemek müminin hayat ışığıdır.
Dua ve niyazla, tevbe ve istiğfarla, hamd ve şükürle Allah’a iltica etmek, kulluğun özüdür.
Aziz Müminler!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Müminin durumu ne hoştur! Her hâli kendisi için güzeldir. Bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına sevinecek bir hâl geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir badire geldiğinde sabreder; bu da onun için hayır olur.”
O halde, müminin Rabbine dayanarak, kendine güvenerek ve kardeşleriyle yardımlaşarak zorlukları aşabileceğini unutmayalım. Yaşadığımız olayları ibret ve ferasetle okuyalım.
Sorumluluk şuuru ve nefis muhasebesi çerçevesinde değerlendirelim. Üzerimize düşeni yaptığımızdan emin olalım. Bu dünyanın imtihanlarını azim, sabır ve şükür terazisinde tartalım.
Hayatta güçlü olmak için ibadet, dua, tefekkür ve tevekkülle maneviyatımızı canlı tutalım
Ensonhaber
